En iyi blog yani internet günlüğü oluşturma siteleri hakkında bir
çok yazı var ancak konu hakkında fazla bilgi sahibi olmayan okuyucuyu
yönlendirecek, onlara fikir verecek, zaman kaybından kurtaracak bir yazı
bulamadım. Yazayım da bari birine faydası olur konu hakkında bir
şeyler bildiğimi ziyaretçilerime belli etmiş olurum dedim. Evet,
başlayalım:
Twitter, Facebook ve Instagram kendinizi ifade etmeye yetmiyor mu?
Bir blog sitesi mi açmak istiyorsunuz? Kaleminizle dünyaya seslenmek mi
istiyorsunuz? Ya da torunlarınıza hoş bir anı mı bırakmak amacındasınız?
Buyurun o zaman. Aşağıda en gözde blog platformlarını tanıttım, iş
icabı çoğunu deneme şansım oldu. En iyisi şudur diyemeyeceğim çünkü bu
platformları kişilerin ihtiyacına göre değerlendirmek gerekiyor. En
popüler ve ücretsiz olanlardan başlayalım.
1. Blogger (Blogspot)
Blogger.com Google firmasının Gmail ve dolayısıyla Google Plus
hizmetiyle iç içe çalışan blog hizmeti. Ara yüzü biraz karışık ancak
alışınca her şey çok güzel oluyor. Orta halli bir kullanıcıysanız ve
google ürünleriyle (Gmail, G+, Earth, Android yüklü
telefonlar, Analytics, Adwords gibi…) içli dışlıysanız bu hizmet tam
size göre.
Zorluk Seviyesi: 2
? Kimiler için: Acemi veya profesyonel herkese uygun ve sürekli geliştiriyorlar.
+ Artıları: Arkanızda koskoca Google firması var.
Güncelleme sorunu yok. Tek bloga birden fazla yazar editör
atayabiliyorsun. Gizli blog yaratıp sadece kayıtlı kullanıcılara
açabiliyorsun. Facebook yorumları gibi ziyaretçi etkileşimi yüksek bir
Google+ yorum kutusu var.
- Eksileri: Özgün tasarım istiyorsanız bu pek mümkün
değil. Belli şablonlar ve eklentilerle sınırlısınız. Tabi bunu aşmanın
da bir yolu var fakat teknik bilgi istiyor. Bunu yanında bir ara mahkeme
kararı ile Google hizmetleri Türkiye’de yasaklanmıştı, aylarca blogger
kullanıcıları sitelerinden mahrum kalmışlardı. Neyse ki artık böyle
komik bir sorular yok ama ilerde olmayacağı garantisi de yok. Sosyal
medyası yok. Google Plus bu iş için ideal ama ayrı hizmetler gibi
görünüyor.
* Örnek: Sıradan bir şablon kullanarak hazırlanmış bir örnek için: ayradyosu.blogspot.com, biraz teknik bilgi ve özel temalarla desteklenmiş bir blog örneği içinse: Ay Sineması gördüğünüz
gibi Ay Sineması bir blogger hizmeti olduğu halde bambaşka bir site
gibi görünebiliyor, ayrıca eğer bir alanadı kiralamışsanız bunu siteye
bağlayabiliyorsunuz. Fakat başındaki o gıcık “www” ibaresinden
kurtulamıyoruz. Olsun ücretsiz bir hizmet için normal bir durum.
2. Tumblr
Blogspot hizmetinin en büyük rakibi tumblr diyebiliriz. Özellikle
sanatçılara hitap eden bu blog hizmeti ayrıca kendine has bir sosyal
medya hizmeti de sağlıyor. Tumblr ailesine ait sanatçılar paylaşımlarını
tekrar bloglayabiliyor.
Zorluk Seviyesi: 1
? Kimiler için: Dediğim gibi ara yüzü çok sade ve
görsel paylaşımlarda bulunmak isteyen veya teknik ayrıntıya kafa yormak
istemeyen, web hakkında her şeyi bilmek istemeyen, sadece işine
konsantre olan, giriş seviyesindeki kullanıcılar için ideal. Otomatik
RSS desteği var, ayırca eklentiye gerek yok. Kendine has bir sosyal
medyası olduğu için de çevre oluşturmak kolay.
+ Artıları: Blogger’dan daha fazla site şablonu
çeşitliliği ve aynı zamanda bunları düzenleme imkanınız var. Açıkçası
eskiden Blogger’da bu özellik yoktu fakat son güncellemekte bu yeteneği
blogger da edindi. Blogger’a nazaran yıllardır pek değişmeyen ve daha
basit bir arayüzü var. Uyum sağlamak kolay ve bloglar arası etkileşim
çok daha kolay. Tercih olarak daha çok görsele yönelik paylaşımlar
yapılıyor ve bir blogda beğendiğiniz bir şeyi kendi blogunuzda
paylaşmanız çok kolay (reblog özelliği).
- Eksileri: Net bir eksiği yok son güncellemelerle
rakibi Blogger ile oldukça yakın özellikteler. İlk oluşturduğun bloga
birden fazla yazar atayamıyorsun, bu nedenle çok editörlü bir blog
yapmak için aynı hesapta bir alt blog oluşturmak gerekiyor (Not: Çoklu
yazar özelliğini yeni keşfettim dolayısıyla tumblr, blogspot ile
denkleşti diyebiliriz).
* Örnek: Tumblr’ınız varsa görsel malzemenizin bol
olması gerekmiyor. Buna küçük aforizmalar videolar ve resim galerileri
çok sıradan, buna basit bir örnek: serd.tumblr.com. Daha güzel bir örnek vermek gerekirse kitap kurdu ev arkadaşımın okuduğu kitapları tanıttığı kişisel blogu: tolgaulusoy.tumblr.com Bu
mütevazı günlük öyle tuttu ki tumblr mail atıp blogunu kendi kitap
kategorisine eklediğini belirtti, şimdi bin küsür takipçisi var, benim
ise 44′e sabitlendi :)
WordPress.com, rakipleri blogspot ve tumblr hizmetiyle sundukları
hemen hemen aynı, kullaniciadi.wordpress.com mantığıyla çalışıyor. Blog
dünyasında bu hizmetlere üç büyükler diyebiliriz. WordPress.com’un
özelliği ücretli wordpress hizmetinin ücretsiz ve biraz sınırlandırmış
hali. Sınırlandırılmış diyince aklınıza işe yaramaz olduğu gelmesin
belli güvenlik açıklarını engellemek için zorunlu sınırlandırmalar
bunlar.
Zorluk Seviyesi: 3
? Kimiler için: Herkes için.
+ Artıları: Ağabeyi paralı WordPress.org’un
gölgesinde kalsa da ücretsiz bir alternatif; çünkü hosting’i kendi
içinde. Daha çok Blogspot’a benzeyen arayüzüyle yine kullanıcı dostu.
Diğer üçü gibi DNS yönlendirmesi yapabiliyorsunuz fakat bu gibi küçük
hizmetlerin ve diğer temaların ücretli olması can sıkıcı. Çökme sorunu
yok güncellemeleri firma otomatik olarak gerçekleştiriyor.
- Eksileri: Tasarımsal yapılacaklar sınırlı, eğer
WordPress.org kullandıysanız kendinizi çok sınırlandırılmış
hissedebilirsiniz. Ücretli DNS yönlendirmesi…
İşte bu profesyonel tasarıma imkan veren ve her bir şeyini özgürce
düzenleyebileceğiniz bir blog sitesi. İnternet yoluna gerçekten baş
koymuş ve her bir köşesini inci gibi işlemeye niyet etmiş kullanıcılar
için öneriyorum. Fakat böyle bir imkanın da bedelini ödemek gerekiyor.
Uygun bir sunucu ve alanadı kiralamanız gerekmekte. Dediğim gibi sürekli
bakım istiyor ancak yapacaklarınız yaratıcılığınızla sınırlı.
Zorluk Seviyesi: 5
? Kimiler için: WordPress.org artık bir blog hizmeti
değil. Her türlü yola gelebilen bir site tasarım ortamı oldu. Bu site
de diğer bağımsız sitelerim dahil hepsi wordpress ile yapıtım ve çok
memnunum. Bilgisayar mühendisi seviyesinde kullanıcılar için zararlı
yani onları tembelleştirecek kolaylıkları var. İnsan rahata alışınca
kendini geliştiremiyor. Fakat sadece Web-Grafik veya WebMaster’lık
işleriyle meşgulseniz bu ortam işinizi görecektir. Bunu dışındaki giriş
seviyesindeki kullanıcılara tavsiye etmiyorum.
+ Artıları: Tasarım özgürlüğü HTML, CSS ve PHP
bilginizle sınırlı. En çok tercih edilen ve sevilen blog temelli site
tasarım arayüzü. Ücretli ve ücretsiz bir çok eklenti imkanı.
- Eksileri: Sürekli bakım istiyor. Güncellemeleri
otomatik değil. Kendi haline bırakıldığında çökme imkanı var. Barındırma
(hosting) hizmeti ve kiralanmış bir alanadı istiyor. Bu da bu hizmeti
ücretli yapıyor.
* Örnek: En güzel ve yakın örnek bu site. Aşağıdaki ve yandaki eklentilerle istediğiniz değişikliği yapabiliyorsunuz.
5. Scoop.it
Blog piyasasının köşe taşları üç büyükler tarafından tutulmuş. Tüm
bunlara rağmen bir hizmet farklı bakış tarzıyla tutunmuş görünüyor.
Şahsen ben çok sevdim. Üstelik kullanımı çok kolay arayüzü yok gibi.
Sadece paylaş anlamına gelen scoop.it özelliği var. Aşağıda güzel bir
tanıtım videosu var.
Zorluk Seviyesi: 1
? Kimiler için: Genelde yazmaktan çok belirli
siteleri videoları yani internette kendinize uygun konularda edindiğiniz
tecrübeleri paylaşmak için ideal.
+ Artıları: Gördüğüm en kolaya arayüze sahip. Birçok
sosyal medya hizmetiyle (tumblr, facebook, twitter…) uyumlu.
Dolayısıyla yaptığınız paylaşım kayıtlı tüm sosyal medya hesaplarınıza
anında gidiyor bu da başarılı bir indekslenme yani duyurulmayı sağlıyor.
- Eksileri: Tek bir şablona alışmanız gerekiyor.
Gelişmiş hizmetleri için abonelik ücreti istiyorlar. Ücretsiz hizmetinde
ise en fazla 5 liste oluşturma hakkınızın olması. DNS yönlendirmesi
için bile para istiyorlar.
* Örnek: İsterseniz buradan oluşturduğum başlıkları inceleyebilirsiniz: www.scoop.it/u/serdar öyle ki minimal sanat listemin PR‘si 2 oldu, ben de şaştım. bu siteninki bile 1 o nasıl 2 oldu ki?
6. Academia.edu
Scoop.it mantığıyla çalışıyor, tek bir ara yüz ve linkler. Dilerseniz
makalenizin açıklamasını ve yayınlandığı tarihi veya sadece bulunduğu
sitenin bağlantısını verebiliyorsunuz, eğer insaflı bir hocaysanız tüm
makalenin pdf’ini buraya yükleyebiliyorsunuz. Sitene PDF oynatıcı
sayesinde okuyucu makaleyiindirmek zorunda kalmadan içine bakabiliyor.
Ayrıca hangi makaleniz kaç kere okunmuş ne ilgi çekmiş bid tablo içinde
görme şansınız da var.
Zorluk Seviyesi: 1
? Kimiler için: Akademik makalelerini tüm dünya ile paylaşmak, akademik ve bilimsel konuları birinci elden takip etmek isteyenler için.
+ Artıları: Makalelerin özgürce paylaşılabildiği bir
çevre yaratma hedefindeler. Kaliteli arama konuları ve kategori
oluşturma şansı. Karmaşık bir makale külliyüatınız varsa bile basit ara
yüzüyle derli toplu bir sınıflandırma yapmak çok kolay.
- Eksileri: Tasarım seçeneği hiç yok.
* Örnek: Ben burada hesap açmak için ille de
üniversite vb. yerlerda çalışıyor olmak gerekli sanırdım. Bağımsız
araştırmacılar bile hesap açabiliyormuş çok hoş. Akademik bir gönül
yarasına sahip olduğum için hemen koşup bir hesap açtım. Tabi daimi
öğrencisi olmaktan gurur duyduğum Ankara Üniversitesi adında örnek için
buyrun bakın: ankara.academia.edu/serdar
7. Blogcu
Yabancı firmalar da bir yere kadar. Blogcu Türkiye’de sunucuları
bulunan bir hizmet. Her ne kadar üç büyük abisi kadar popüler olmasa
da Türkçe arayüzü ve kendine has blogcuları ile sözü edilmeye değer bir
hizmet.
Zorluk Seviyesi: 2
? Kimiler için: Türkiye’de yaşayan blog kullanıcıları için bir seçenek.
+ Artıları: Türkiye’ye özgü samimi bir çevre.
- Eksileri: Basit içerik ve tasarım. Dünya devlerinin arasında kendini göstermesi zor.
8. Gazete Blogları
Yukarıdakilerin hepsine alternatif olarak gazete bloglarını sayabiliriz. Türkiye’de şu an Milliyet Blog ile Radikal Blog gittikçe
daha da popülerleşiyor. Kullaniciadi.gazeteadi.com gibi bir isim
altında basit bir ara yüzle ve gazete profilinizle iç içe
kullanabileceğiniz, Google tarafından kolayca indekslenebilen bir
alternatif. Vatandaş gazeteciliğine ilgi duyan,
internet gazetelerini sıklıkla okuyan, yorum yapan kişiler için ideal.
Eğer makaleniz beğenilirse gazete ana sayfasında yayınlanma şansı da
oluyor. Bu da bu türün en cazip özelliği. Aşağıdaki reklam videosu hemen
gidip hesap açmama yetmişti tabi uzun sürmedi etkisi, çünkü ayrı bir
emek ve özen istiyor. Yurtdışında tutan bir yöntem, ülkemizde ise yakın
zamanda daha da popülerleşeceğini düşünüyorum.
Zorluk Seviyesi: 2
? Kimiler için: İnternet üzerinde gazete okumayı ve yorum yapmayı seven blog heveslileri için biçilmiş kaftan.
+ Artıları: Eğer iyi bir
makale yazabilirseniz yazınız gazete yayınlanabilir. Radikal’in konu
hakkında güzel bir reklamı var insanı gerçekten gaza getirmeye yetiyor.
- Eksileri: Tasarım seçeneği hiç yok. Sadece tek bir formata uyum sağlamak durumundasınız.
9. Soru-Cevap Blogları
Tam olarak blog diyemeyiz; fakat kullanımı basit ve video
yüklenebildiğinden vblog (video blog) kategorisinde kabul edebiliriz.
Twitter ile Youtube’u birleşimi gibi. İki güzel örnek var Formspring ve Ask.fm
zaten fazlasına gerek yok. Bunun basit bir formu tumblr içinde gömülü
olsa da o pek göze çarpmıyor. Özetle insanlar geliyor ve anonim olarak
size soru soruyor. Siz de ister yazılı ister videolu cevaplıyorsunuz.
Dünyada soru cevap amacıyla kullanıyor ancak ülkemizde ergen kesimin
tercih ettiği bir yöntem, inanmıyorsanız buraya tıklayarak ask.fm top 10 listesini görebilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder